Son 20 yılda Türkiye ‘de sezaryen doğum oranı yüzde 50’lere kadar yükselerek dünyada bu alanda maalesef birinciliği yakalamış durumdayız. İstmosel hastalığı da sezaryen sonrası ortaya çıkan bir durum olduğundan adet sonrası lekelenmeleri devam eden kadınlarda, her kadın doğum uzmanı hekimin istmosel hastalığını aklına getirmesi gerekmektedir.
İstmosel tedavisinde hastalarım için en konforlu olan kapalı ameliyatları uygulayan bir hekim olarak Türkiye’nin dört bir yanından bu hastalıktan müzdarip olan yüzlerce hastama, bu istmosel hastalığının tedavisinde altın standart tedavi olan kapalı ameliyatlarla faydalı olmaya çalışmaktayım.
Şikâyetleri olan hastalarımın hayat kalitesini artırmakta, gebelik isteyen hastalarıma da çocuk özlemini bu ameliyatlarla gidererek faydalı olmaktayım.
İstmosel tanısı koymada ve bu hastalığın tedavisinde fark yaratmış bir hekim olarak aşağıdaki bilgilendirici yazımı okuyabilirsiniz.
Sezaryen kesesi yapılan yerde, sezaryen kesi yerinin tam olarak iyileşememesi nedeniyle, rahmin ön kas dokusunda meydana gelen tünelleşmeye istmosel denir. Bu durum doğumdan kısa bir süre sonra oluşabileceği gibi uzun bir zaman sonra da oluşabilir.
Bu tünelleşen bölgede zamanla adet kanı birikir ve kadında bir çok şikayetlere neden olur. Kahverengi, çamur gibi vajinal akıntılara ve özellikle adet sonrası lekelenme şeklinde kanamalara sebep olabilen istmosel, vajinal enfeksiyonlara, kısırlığa ve cinsel ilişki esnasında ağrıya da sebep olabilmektedir. İstmosel cebi yani potluğu içerisinde biriken kan da yine spermin hareketlerini bozmakta ve embriyonun rahim içine yerleşmesini engelleyebilmektedir. Yani kısırlığa da neden olabilmektedir. Ayrıca bazı gebelikler bu istmosel alanına yapışmakta olup, annenin hayatını tehdit edecek durumlara yol açabilmektedir.
Tıp dilinde bu gebeliklere de sezaryen skar gebeliği denilmekte ve erken gebelik haftalarında tedavi edilmesi gerekmektedir. Çünkü bu tip gebelikler kanamaya yol açıp annenin hayatını tehdit edebilmektedir.
Daha önce en az bir kez sezaryen ile doğum yapmış bir kadında alttaki şikayetler var ise istmoselden şüphelenilir.
Hastanın şikayetleri sonrası istmoselden şüphelenilip genelde tanıda sadece ultrasonografi yeterli olabilmektedir. Ancak bazı durumlarda daha ayrıntılı tetkikler yapılabilmektedir. Bunlar;
1- Vajinal yaklaşım (nadiren).
2- Histereskopik olarak (Her hangi bir kesi yapılmadan vajenden içerisinde bir optik bulunduran bir aletle girilerek, rahim içi görüntülenir. İstmosel kesesi bu alet yardımıyla düzeltilir. Ameliyat süresi maksimum 20-30 dakika arasıdır. Ameliyat sonrası hasta aynı gün evine gidebilir)
3- Laparoskopi ile (Göbekten yaklaşık 1 cm kesi yapılarak, laparoskop ile yani içerisinde kamera bulunduran alet ile karın içerisi gözlemlenir, sonrasında yaklaşık yarım santim çapında 2 ek kesiden cerrahi aletler yerleştirilerek istmosel kesesi tamamen çıkarılır, ardından sağlam dokular birbirine dikilir. Ameliyat süresi yaklaşık 30 -40 dakikadır. Ameliyat sonrası aynı gün hasta evine gidebilir)
4- Laparotomi ile (nadiren). Günümüzde nadiren istmosel tedavisi açık ameliyat ile yapılmaktadır.
Ancak en sık kullanılan iki yöntem histereskopi ve laparoskopidir. Her iki yöntemde de hasta aynı gün taburcu olabilmekte ve evine gidebilmektedir.
ajinal akıntı, vajina ve rahim ağzındaki küçük bezlerden salgılanan sıvıdır. Bu sıvı, vajinayı ve üreme sistemini temiz ve sağlıklı tutarak eski hücreleri ve kalıntıları temizlemek için her gün vajinadan sızar. Östrojen seviyelerindeki normal değişikliklerden vajinal akıntı meydana gelebilir.
Vajina sarkması, vajinanın etrafındaki kas, bağ dokular, pelvik organları ve dokuları yerinde tutan sinir, kas dokularının zayıflamasıyla kopar ve vajenden dışarı sarkmalar meydana gelir. Normal doğum yapmak, östrojenin yetersiz gelmesi, yaşlılık gibi sebeplerden ortaya çıkmaktadır
Tedavi edilebilen cinsel yolla bulaşan hastalıklar: Sifiliz, bel soğukluğu, klamidya ve trikomoniyazdır. En sık görülen seksüel geçişli 4 hastalık ise; hepatit B, herpes simplex, HIV (AIDS) ve HPV tam olarak tedavi edilemez