Günümüzde bebek sahibi olmak isteyip de düzenli ve korunmasız ilişkiye rağmen bebek sahibi olamayan çiftlerin bebek sahibi olma şanslarını artıran başta aşılama ve tüp bebek tedavisi olmak üzere çeşitli yardımcı üreme teknikleri vardır. Öncelikle bir yıl süresince düzenli ve korunmasız ilişki yaşamasına rağmen bebek sahibi olamayan çiftler, alanında uzman doktorlar tarafından infertilite şüphesi ile değerlendirmeye alınırlar. Bu aşamada öncelikle kadının rahmi vajinal ultrasonografi yöntemiyle detaylı olarak incelenir ve FSH, LH, testosteron, TSH, estradiol, prolaktin gibi kadın üreme sisteminin sağlığı hakkında önemli bilgiler veren bazı hormon değerleri incelenir.

Ayrıca kadınlarda HSG adı verilen rahim filmi yöntemiyle rahim boşluğu ve fallop tüplerinde bir tıkanıklık olup olmadığı incelenir. Kadının tüplerinde tıkanıklık olması durumunda aşılamanın başarılı olması için öncelikle tüplerin açılması gerekir. Erkeklerde ise spermiogram yani sperm analizi yapılır. Erkekten alınan sperm örneğinin laboratuvar ortamında incelenmesi ile yapılan bu testte erkek üreme hücresi olan spermin, sayısı, kalitesi, şekli gibi bazı değerler incelenir. Tüm bu incelemelerin sonunda açıklanamayan kısırlığı olan, sperm sayısında veya şeklinde sorun olan veya rahim duvarı kalınlaşması gibi bulgular bulunan çiftlerde öncelikle aşılama (inseminasyon) tedavisinden faydalanılır. Peki aşılama -inseminasyon- nedir? Aşılama tedavisi, doğal üremeye en yakın olan yardımcı üreme tekniklerinden bir tanesidir. Aşılama tedavisi kısaca erkekten alınan spermlerin ince plastik bir kanül yardımıyla rahmin içerisine bırakılması işlemidir. Bir başka ifadeyle aşılama, cinsel ilişki dışında bir yöntemle erkek üreme hücresi olan sperm ile kadın üreme hücresi olan yumurtayı buluşturmayı amaçlayan bir tedavi yöntemidir.

Aşılama Tedavisi Nasıl Yapılır?

Aşılama tedavisi doğal yollarla bebek sahibi olamayan çiftlerde bebek sahibi olma şansını büyük oranda artıran tedavi yöntemlerinden bir tanesidir. Peki aşılama tedavisi nasıl yapılır? Aşılama yönteminde öncelikle işlem için en uygun zamanın tespit edilmesi gerekir. Gebelik oluşması için ilk olarak mutlaka kadının yumurtlama döneminde olması ve yumurta ile spermin buluşması gerekir. Yumurtlama olmayan durumlarda gebeliğin gerçekleşmesi mümkün değildir. Kadınlarda her ay sadece bir gün yumurtlama gerçekleşir ve yumurta hücresi yaklaşık olarak 24 saat canlı kalır. Ancak bu durum sadece o gün gebelik şansı olması anlamına gelmez. Kaliteli bir sperm, kadının rahminde 72 saate kadar canlı kalabilir. Düzenli adet döngüsüne sahip kadınlarda yumurtlama genellikle beklenen adet tarihinden 14 gün önce gerçekleşir. Adet döngüsünün düzensiz olduğu durumlarda yumurtlama takvimini takip etmek daha zor olduğu için ovulasyon testleri veya kan tahlilleri ile yumurtlama zamanı tespit edilebilir. Yumurtlama dönemi, aşılama tedavisi için en uygun zamandır. Aşılama tedavisinde öncelikle erkekten alınan spermler özel bir solüsyon içerisinde yıkanır ve sağlıklı olan spermler ayrılır. Bu arada kadının vajinasına spekulum adı verilen bir alet yerleştirilerek gerekli olan açıklık sağlanır. Daha sonra ince bir kanül vajinanın içerisine yerleştirilir ve spermler kanül yardımıyla rahme gönderilir. Aşılama tedavisinin asıl amacı, spermleri doğrudan yumurtaya en yakın alana bırakmaktır. Böylece herhangi bir engelle karşılaşmayan sperm hücrelerinin yumurtayı dölleme şansı büyük oranda artar.

Kadınlarda Aşılama Tedavisi

Bazı durumlarda kadınlarda yumurtlama hiç olmayabilir ya da yumurta çatlayacak kadar gelişmeyebilir. Genellikle polikistik over sendromu bulunan kadınlarda yumurtanın çatlamaması durumuna sık rastlanır. Yumurtanın yeteri kadar gelişmediği durumlarda alanında uzman doktorlar tarafından yumurta uyarıcı ilaçlarla yumurtanın belirli bir olgunluğa ulaşması sağlanabilir. Yeterince olgunlaşan yumurta, yumurta çatlatma iğnesi olarak bilinen bir iğne yardımıyla çatlatılır. Yumurta çatladıktan sonraki 24-36 saat içerisinde aşılamanın gerçekleştirilmesi gerekir.

ajinal akıntı, vajina ve rahim ağzındaki küçük bezlerden salgılanan sıvıdır. Bu sıvı, vajinayı ve üreme sistemini temiz ve sağlıklı tutarak eski hücreleri ve kalıntıları temizlemek için her gün vajinadan sızar. Östrojen seviyelerindeki normal değişikliklerden vajinal akıntı meydana gelebilir.

Vajina sarkması, vajinanın etrafındaki kas, bağ dokular, pelvik organları ve dokuları yerinde tutan sinir, kas dokularının zayıflamasıyla kopar ve vajenden dışarı sarkmalar meydana gelir. Normal doğum yapmak, östrojenin yetersiz gelmesi, yaşlılık gibi sebeplerden ortaya çıkmaktadır

Tedavi edilebilen cinsel yolla bulaşan hastalıklar: Sifiliz, bel soğukluğu, klamidya ve trikomoniyazdır. En sık görülen seksüel geçişli 4 hastalık ise; hepatit B, herpes simplex, HIV (AIDS) ve HPV tam olarak tedavi edilemez